Nöbetçi Eczaneler
2023-2024 Eğitim-Öğretim yılının başta tüm velilerimize, öğretmenlerimize ve geleceğimizin teminatı öğrencilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Ülke olarak ekonomik anlamda zor zamanlardan geçiyoruz. Artan maliyetlerden dolayı öğrencilerin kırtasiye, giyim, ulaşım ve beslenme gibi birçok konuda; okula birden çok çocuk gönderen velilerimiz sıkıntı yaşıyor. Özellikle benzin ve mazot fiyatlarındaki artıştan dolayı birçok velimiz taşımalı eğitimle okula giden çocukları için farklı arayışlar içerine giriyor.
Öğretmenlerimizin de aynı zamanda birer veli olduklarını unutmadan şunu söylemeliyim ki: hak ettikleri ücreti alamıyorlar. Hak ettiği ücreti alamaması, birçok öğretmenimizi ekstra gelir getirecek işlere yönlendiriyor. Bu da öğretmenimizin enerjisini bölüyor. İşinin sadece öğrenci ve eğitim olmasının önüne geçiyor. İşi insan yetiştirmek olan öğretmenlerimizin aklından geçim derdini çıkartmalıyız ki enerjilerini geleceğimiz olan gençlere daha çok harcayabilsinler.
Eğitimin ülkemizde ücretsiz olmasına rağmen; devlet okullarındaki birtakım yetersizliklerden ötürü imkanı olan aileler çocuklarını özel okullara gönderiyor ki burada da fahiş artışlar göze çarpıyor. Bakanlığın basıp dağıttığı kitaplar çoğu özel okullarda yetersiz olduğu düşünülerek takip edilmiyor, kendileri farklı yayınlardan konularını takip ederken ülkenin servetinden basılan bu kitaplar, onca emek geri dönüşümlerde heba ediliyor. Aynı zamanda çocuklarımız eşit şartlarda eğitimden istediğini de alamamış oluyor.
İstiyoruz ki tüm gençlerimiz eşit şartlarda eğitim öğretim alsın. Eşit şartlarda yarışsın.
Son dönemlerde OSB’lerde (Organize Sanayi Bölgesi) özel meslek okulları açılıyor ve devlet burada okuyan öğrencilerin giderlerinin büyük bir bölümünü karşılıyor. Devlet; ileride mesleklerle ilgili oluşacak kalifiye eleman eksikliğini gidermek için bu desteği veriyorsa da bazı veli ve okul sahiplerinin aynı yükü yüklendiklerini düşünmüyorum. Veliler; özel okul, devlet parasını veriyor bizim çocuk da belki okumakta gözü yok bir iş sahibi olur. Okul sahibi devletten garanti para var mantığıyla bakarsa buralardan mezun olan öğrencilerimizin kalifiye birer insan ve usta olması söz konusu olamaz. Şuan zaten usta-çırak ilişkili işlerde çırak bulmak mümkün değil. Bundan 10 yıl sonra 20 yıl sonra birçok sanayi esnafı işi çıraklarına devredemeden belki de kepenk indimek durumunda kalacak.
Kesintisiz eğitim; insanları, herkesin masabaşı bir işi olabileceği noktasında bir hayale sürüklüyor. El becerisi olan usta kabiliyeti olan gençlerimizin, eğitim serüveni içerisinde doğru yönlendirilmemesi neticesinde “vasıfsız eleman” ilanlarıyla karşı karşıya bırakacaktır. Bunun tekrar değerlendirilmesi elzemdir.
Birçok konuda iyi şeyler yapmaya olumlu adımlar atılmaya çalışılıyor ancak bunda ne kadar başarılı oluyoruz yetiştirdiğimiz insanlara dönüp bakmamız gerekiyor.
Toplumumuzun sürekli değiştiğini göz ardı etmemeliyiz. Sürekli değişen ve gelişen bir topluma karşı eğitim politikalarımızın sürekli aynı kalması elbette onu yetersiz kılacaktır. Bu sebepten ötürü eğitim sistemimiz de bu değişime ayak uydurmalıdır.
Önceliğimiz; ahlak ve maneviyatı benimseyen, gelişen ve değişen dünyada bu değişim ve gelişmeleri yakından takip eden ve bu sistem içinde söz sahibi olabilen, sorgulayan ve bağımsız düşünebilen, bulunduğu ortama katma değer katan gençler yetirmek olmalıdır.
Bunu tek başına bir öğretmen, anne-baba ya da öğrencinin yapması, başarması mümkün değildir. Dolayısıyla her konuda olduğu gibi eğitim ve öğretim konusunda da birlik olmalı, elele vermeli ülkemizi hep birlikte daha iyi noktalara taşımalıyız.
Saadet Partisi Ünye İlçe Başkanı Özgür Şahin
